11 Kasım 2012 Pazar

Alfabeyi Öğreniyoruz!

Merhaba Canımlar, 

Hoş geldiniz ortamın ileri gelenleri, yeni girenleri, bilenleri/bilmeyenleri, merak edip öğrenemeyenleri, gizli gizli takip edenleri. Hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Öpücükler...

Bu yazımız bir ders niteliği taşımaktadır. İbret alınsın, okunsun, okutulsun, tavsiye edilsin... Evet, yazımızın konusu çok değerli alfabemizin içinden yirmi yedi harfi geride bırakıp sadece iki harfi içermekte. (Bilenler çakallık edip sağa sola bakınmasınlar bakim.) Ne diyorduk? Hee bu yazımda A ve P harflerinden bahsedeceğim. Nedir bu A ve P harfi? Nerede ve nasıl kullanılır? Kullanılmalı mıdır yoksa kullanılmamalı mıdır? Neyi ifade eder? Hep bu konuları aydınlatacağım. Yine bilimsel içerikli, yine yardımseverlikle doluyum. Kıymetimi bilin!...


Nedir A ve P? Neyi tanımlar? Kullanılmalı mıdır?

Bizim alem içinde kişinin cinsel rolünü belirtmekte kullanılan 'aktif' ve 'pasif' terimlerinin kısaltması olarak kullanılan harflerdir. Başka da bir anlama gelmez. (Belki de ben bilmiyorum geliyorsa da.) 

Genellikle ilk tanışmalarda kişinin yataktaki rolünü öğrenmek amacı ile gerek duyulan kişisel bilgidir aslında. Kimseyi ilgilendirmez. Hatta partneri de ne derece ilgilendirir, tartışılır.
Ayrımcılığa maruz kaldığımızı ve bu durumdan mutsuz olduğumuzu dile getirirken sürekli, bizim kendi içimizde böyle ayrımlara düşmemiz beni hem düşündürmüş hem de rahatsız etmiştir. İnsan nasıl hissediyorsa öyledir canım. Bunu ayrımcılığa taşımaya ne gerek var. Hangi noktada ayrımcılık olarak gördüğümü hemen açıklayayım. Şöyle ki, günümüzde bir çok zihniyet tarafından aktif ve pasif rollerin tanımlaması amacını çok fazla aşarak, kişilikler arası ayrım olarak görülmekte ve gösterilmektedir. Aktif olan taraf erkek, pasif olan taraf kadın yaftalamasına maruz bırakılmakta, bu da hemcinsler arası üstünlük, düşüklük olarak nitelendirilmektedir. Oysa ki hemcins olan iki kişi arasında böyle bir ayrımın yapılması çok da doğru olmamalıdır kanaatimce. Batı toplumlarında giderek yok olan bu ayrım ne yazık ki ülkemizde hala devam etmekte. Bunun nedeni de sanırım heteroseksüel kişilerin bize sergiledikleri ayrımcı yaklaşımdan kaynaklanmakta. Aktif bir gaysen şayet erkek olarak görülmektesindir. Ama pasif bir gaysen toplum içinde (eşcinsel, heteroseksüel farketmez) kadınsındır. Eh küçük yaşlardan itibaren bize öğretilen de erkek erkek gibi olmalıdır mottosu ile ters düşer ve dışlanır aşağılanırsın. Aslında sen de erkeksindir, erkek gibisindir, bir farkın yoktur diğerlerinden ama pasif olduğun için bu kimileri tarafından yapılan yakıştırmalara maruz kalırsın. Çoğu kimse de senin yanında olmaz bu durumlarda. Çünkü sana yandaş olursa o da gider sopa altına. İşte bu yüzden günümüzde aktif ve pasif terimleri amacını aşmış ve olmaması gereken noktalara gitmiştir. Öyle ki aktif olan bir erkek eşcinsel olduğunu bile kabul etmez. Çünkü aktiftir. Çünkü üstün taraf o'dur. Öyle zanneder. Eşcinsel ilişki sırasında, heteroseksüel ilişkilerle karşılaştırıldığında erkek rolünde olduğundan, kabullenmez eşcinsel olduğunu. Sadece o eylemden zevk aldığını düşünür ve içindeki bastırılmış duygularını daha da bastırır. Oysa heteroseksüel bir adamın eşcinsel ilişki ile işi bile olmaz. Pasif olan taraf ise sırf bu ön yargılı bakış açısından dolayı, toplumumuzda ezilen kadınlar gibi ezilmeye, kendini saklamaya, gizlemeye mahkum, utanılacak bir şey olduğunu düşünerek yaşamaya devam eder. 

İşte benim bir ucundan tuttuğum bu kendi içimizdeki ayrımcılıktan ve karşı tarafı yaftalama yanlışlığından öncelikle bizim geri dönmemiz lazım geldiği kanaatindeyim. Biz, bizden olanlara ayrımcılık yapmadan yaklaşırsak, biz birbirimize olan ön yargılarımızdan kurtulursak daha çok BİZ olabileceğiz. Varın gelin yol yakınken siz de yapıyorsanız eğer vazgeçin bu durumdan. 

Bırakın yahu kimin eli kimin cebinde! Size ne?! Hadi tutmayın beni!

Sağlıcakla... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder