14 Kasım 2012 Çarşamba

Bölüm bölüm Eşcinsellik... (1. Kısım)

Selam olsun sizlere canlar... 

Aç kaldım, susuz kaldım ve en önemlisi uykusuz kaldım ama yazmadan edemedim bu gece. Saat olmuş gecenin kaçı (05:12 şu anda, sabah olmuş yahu) ama ben deli şey yapmış gibi ayaktayım hala. Gözler fal taşı gibi açık, oturmuş yazı yazıyorum. İnsana sorarlar 'neden bu saatte ayaktasın? Deli misin be adam?' diye ama bana bunları soran da yok, rahatım o yüzden. Bakın görün gecenin bu saatinde neler yazacağım sizlere.

Şu yaşıma kadar birçok eşcinsel tanıdım. Kimi geldi geçti öylesine hayatımdan, kimi kaldı derdime ortak oldu, derdine ortak oldum. Tanımadan hayat hikayesini dinlediğim daha bir çoklarıda oldu elbet. Sonra oturdum ve baktım, yaşadıklarıma, yaşadıklarına. Aslında çok da değişmiyor bu hayatın gidişatı. Ortalama bir şansla doğduysanız eğer eşcinsel olarak, sizinde yaşadıklarınız, yaşayacaklarınız çok farklı olmayacaktır kanımca. Eh bunca zaman geçirdim bu ortamda, bunca insan tanıdım gelin okuyun bakın ne çıkarımlar yaptım kendimce. Kimine ters gelir, kimine doğru... Varın siz karar verin kendi hayatınıza da bakarak. 

Eşcinsellik dediğin olgu ana rahminde düşse de ruhuna elbet anlayamaz insan daha çocukken. Başkaları senin yerine fark ederse ne alâ ama insan kendini ergenlikte tanımaya başlar. Herkes için normal işler bu süreç. İlk kalp çarpıntısı, ilk ereksiyon, ilk mastürbasyon, ilk porno film... Heteroseksüelsen eğer olayın gidişatı böyle olur ve sen büyürsün çok aldırmadan. Ama peki ya değilsen? İşte asıl sıkıntı bu noktada başlar. Sancılıdır ergenlik dönemi bir eşcinsel için. Çünkü kendini farketmeye başlar, anlamlandıramazsın. Arkadaşlarının çoğundan farklısındır ve çevren tarafından dillendirilmese bile hissettirilen şey şudur; farklı olmak iyi bir şey değildir. İçine şeytan girdiğini düşünürsün ya da cin. Ele almıştır seni bir güç ve diğerlerinden farklı hissetmeni sağlıyordur. Korkarsın! Kendi içinde kendinden kaçmaya başlar, aklınca içinde seni ele geçirmeye çalışan kötü sandığın şeyi baskı altına almaya çalışırsın. Ama başaramazsın. Başaramadıkça yorulursun. Yaşıtların dönemin en seksi kadınını düşünür mastürbasyon yaparken mesela ya da son izlediği porno filmdeki hatunu ama sen ya en yakışıklı erkeğini hayal edersin sınıfın ya da yakışıklı ünlü pop şarkıcısını. Mastürbasyon son bulduğunda hayallerinden utanır, kendi kendine acır, canını acıtır, kendini cezalandırırsın. Farklısındır çünkü ve farklı olmak ayıptır, bazen de günah. Sonra zamanla araştırmaya başlarsın. Baktın baskılayamıyorsun duygularını, iç sesin susmuyor. Nedenleri kurcalar aklını. Cevap ararsın. (İşte belki de bu yüzdendir eşcinsellerin sonra ki zamanlarında büyük başarılar elde etmesinin sırrı. Daha o yaşlarda bir şeyleri anlamaya çalışmak geliştirir beyni.) Günlerce, gecelerce kendinle konuşur, okuduklarınla iç sesini birleştirir ve büyük sancılarla kendini kabullenmeye başlarsın. Evet, farklısın. Bu yaşına kadar sen olduğunu sandığın kişi değilsin aslında. Senin bile yeni yeni tanımaya başladığın bir sen olmaya başlarsın. Ondan sonra, kendini kabullenmeye başladıktan sonra ikinci zor kısım başlar. İnsanlar anlamasın! Rol yapma yetisi gelişir zamanla. Hayatın içinde, iç sesini susturur, asıl benliğine, herkesin olmanı istediği kişinin maskesini takar öyle dolaşırsın kalabalıkların içinde. İçin kan ağlar, ama sen gülersin. İsyan dolar içine çoğu zaman ama kendini tutarsın. İsyan etmek günahtır çünkü. Böyle olman gerekiyorsa eğer böyle olacaksın. 

Yaş almaya başlayıp hayatın içinde bir birey olarak var olmaya başlayınca da sen gibi başkalarının da olduğunu, yalnız olmadığını görürsün. Sevinç kaplar içini. Yalnızlık zordur çünkü. Seni kimsenin anlamayacağını sanmak ürkütücü. Her bulduğuna, senden olduğunu her bildiğine açarsın kendini korkmadan, düşünmeden. Yıllarca içinde sakladığın seni anlatırsın. Saklamadan, saklanmadan sen olabilme özgürlüğünü yaşarsın hayatın senin için çizdiği sınırlar içerisinde. Bu sınırlar sana sıkıcı gelmez. Çünkü çok daha küçük bir alandan çıkmışsındır ve bu sınırlar sana büyük gelir. Rahat edeceğin kadar büyük. İnsanları tanımaya başlayınca hataların kadar tecrübelerinde büyür ve artar. İlk seksi tadarsın mesela ve korkmadan defalarca yaşarsın. Nasıl olsa bekaret gibi bir sorunun yok senin. Gönlünün sevdiği, teninin uyduğu her bedeni deneyimlemek istersin bir bir. Gençlik ateşin defalarca patlar birçok farklı bedende. Özgürlüktür bu sana göre ve elde ettikçe daha fazla yaşamak istersin. Taa ki... 

Devamı gelecek yazıda... 


2 yorum:

  1. ama bu yazanlar bana çok beziyo :((((
    ya gaysam ? o zaman.... :OOO :'(
    Napacam ben ???
    offff

    YanıtlaSil
  2. Canım bi' sakin ol önce bakim sen. Her şeyin bir yolu bulunur. Kendini tanıma çabalarına devam et. Eşcinsel olmak zor ama kötü değil unutma.

    YanıtlaSil