9 Kasım 2012 Cuma

Bizler 'Geysek Demek!'

Belki de birçok insanın kaçtığı kişileriz. Korkuyorsunuz bizlerden size de bulaşırsa 'hastalığımız' diye ya da iğreti ile bakıyorsunuz yüzümüze, herhangi bir yerde gördüğünüzde. Farklıyız ya sizden. Farklı zevklerimiz, farklı duygularımız var ya... İşte, aslında bunların hepsi sizlerin farklılıklar karşısındaki tahammülsüzlüğünüzden kaynaklı. Sadece farkında değilsiniz. Çünkü siz farklı bir hayat yaşamadınız hiç. Ya cesaret edemediniz ya da yaşamaya kalktığınız anda izin vermediler. Bilemiyorum. Bu yüzden çoğunuz görmezden geldiniz bizi, kiminiz gördüğünüz yerde yaftaladınız, kiminiz şiddet uyguladınız fiziki ya da psikolojik. Her ne kadar hayatın dışına ittiyseniz de bizler içimizdeki yaşam sevinci ve arzusuyla, hayat aşkıyla var olmaya, aranızda yer almaya devam ettik. Siz homofobik çevrenin zararlarından kendimizi koruyarak var olmayı öğrendik, aranızda dolaşmaya devam ettik. 

Şimdi lütfen içinizde bize karşı en ufak bir kötü düşünce varsa, bu sayfada bizim hayatımızın biraz olsun kıyısında yer alın, silin ön yargılarınızı da bizi anlamak için adım atın. Çünkü yok aslında birbirimizden farkımız. Hepimiz insanız!..

Nedir 'Eşcinsel' ? 

Eşcinsel, duygusal ve cinsel yönelimi hemcinsine dönük olan kişidir. Kadınsa kadından, erkekse erkekten hoşlanan bireyi tanımlamak için kullanılan bir sözcüktür. (Vikipedi'den)

Yukarıda alıntı yaptığım tanım şu anda dünya üzerinde birçok ülke ve kişiler tarafından kabul edilen tanımlamadır. Bunun yanı sıra eşcinsel genel başlığı daha özel tanımlamaları içerecek şekilde alt başlıklara ayrılır. Bunlar;

Homoseksüeleşcinselliği bir hastalık olarak tanımlamak amacıyla, ilk olarak 1869 yılında, Macar bir doktor tarafından ortaya atılmıştır. Ancak bu sözcük günümüzde, özellikle bilimsel yayınlarda yaygın olarak kullanılır ve herhangi bir hakaret/saldırı anlamı taşımaz.

Gay (Gey), Oxford İngilizce Sözlük'te "eşcinsel kişi (genellikle erkek)" olarak tanımlanır. "Eşcinsel erkek" anlamında bir kelime olmayışı konusundaki eksikliği gidermek için ilk olarak bu anlamda kullanılan Gay kelimesi, zamanla eşcinsel kişi olarak da kullanılmaya başlanmıştır.

Lezbiyen, kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır. Bu kelimenin kökeni eşcinsel kadın şair Sappho'nun memleketi Lesbos (Midilli) Adası'na dayanır. Sappho şiirlerinde, kadınlara karşı duygularından bahsetmiştir. Dilbilimi açısından lezbiyen kelimesi "Lesboslu" anlamına gelir. 

Biseksüel, duygusal ve/veya cinsel yönelimi hem kendi hem de karşı cinsine dönük olan kişi, canlı. 

Tüm bu tanımlamalar literatürlerde yer almaktadır. Görüldüğü üzere tüm bu tanımlamalar aslında korkulacak ve iğrenilecek şeyler değil. Dimi? 

'Eşcinsel Olmak, Gey Olmak' Nasıl Bir Şeydir?

Sanıyorum ki öncelikle ve özellikle şunu vurgulamak gerekir ki, eşcinsellik bir tercih değil bir yönelimdir. Eğer sizler de biraz mantıklı düşünürseniz, hiç bir bireyin akli melekeleri yerine oturduktan sonra birçok kişi tarafından nefret edilen, birçok kişi tarafından zorlaştırılan bir hayatı tercih etmeyeceğini anlarsınız. Bunu anlamak için eşcinsel olmanıza da gerek yok. Daha kolay bir hayata sahip olmak varken, zorluklarla başa çıkmaya çalışmak, bunu tercih ediyor olmak sadistlikten başka bir şey olmasa gerek. Ama başta da söylediğim gibi bizler tercih etmiyoruz bunu. Elimizde seçim yapabileceğimiz bir başka seçenek yok. Tıpkı siz heteroseksüellerin elinde olmadığı gibi. Çok genel bir söylem olacak belki ama bizler böyle doğduk. Zamanla böyle hissetmeye başladık ve şimdilerde böyle yaşıyoruz. Çok zorlanıyoruz, çok fazla acı çekiyoruz, çok fazla dışlanıyoruz ama değişmek gibi bir tercih hakkımız yok. 
Eşcinselliği bir hastalık olarak gören ve tedavi edeceğini iddia eden birçok sözde doktor ve psikologlar mevcut hala. Yıllarca hastalık olarak nitelendirilen ama sonrasında bu yanlıştan dönülerek hastalık olmaktan çıkarılan eşcinselliği hala bir çok doktor ve insan hastalık olarak nitelemekte ve bu 'hastalığı' tedavi edebileceğini düşünmektedir. Bu, çevre baskıları yüzünden kendini kabul edemeyen birçok eşcinsel bireyin paralarını sömürmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Onarım terapisi denilen bu sömürü teorik olarak Thomas Spitzer isimli bir doktorun çalışmalarına dayandırılıyor. Ancak Spitzer yakın zaman önce bir açıklama yaparak, 'Eşcinselliğin bir tedavisi yoktur. Çünkü eşcinsellik bir hastalık değildir. Önceden bazı eşcinsellerin değişebileceğine dair düşüncem tamamen bir yanılgıymış, tüm eşcinsellerden özür dilerim.' demiştir. 

Tüm bu bilgilerin ışığında eşcinselliğin bir tercih değil, doğuştan itibaren var olan bir yönelim olduğunu kavramışızdır belki. Tabii ki yeterli bilgiler değil ve tabii ki daha bir çok bilgi ve açıklama mevcut bu konu ile ilgili. Ama şimdilik sadece bir başlangıç yapalım istedim. 

Eğer bir nebze olsun içinizde bize karşı olumsuz düşünceleriniz yok olduysa bu blogda daha bir sürü konuyu paylaşacağız beraber. Sizler de bunları takip ederek bize karşı bakış açınızı değiştirirsiniz belki. Olumsuz bakış açısına sahip bir insanı dahi aydınlatabilirsem ne mutlu bana. 

Aslında çok eğlenceli insanlarız bunu da göreceksiniz. Takipte kalın! 

Sağlıcakla... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder